İzmir AtatÜrk Organize Sanayi Bölgesi, Temmuz ayında hazırladığı raporda, TÜrkiye nin 81 ilinin dörtte ÜçÜnÜn net göç vererek diğer dörtte bire yerleştiğini, her yıl yaklaşık 2.5 milyon kişinin nÜfus adresinin değiştiğini, göç edenlerin yÜzde 9 unun adresinin ise Ege illeri olduğunu ortaya koydu.
Aylık yayın organı AtatÜrk Organize Haber Dergisi nin Temmuz sayısında Göç konusunu masaya yatıran İAOSB, TÜrkiye nin 60 ilinde yokluk nedeniyle baba ocağında tutunamayan kişilerin, iş ve aş umudu olan yerlere göç ettiğini rakamlarla vurguladı. Bölgesel uçurumda Şili ile birlikte ilk sırada olan TÜrkiye de, (TÜİKin Adrese Dayalı NÜfus Kayıt Sistemi (ADNKS)ne göre), 2008-2012 döneminde net göçÜn yaklaşık yÜzde 83ÜnÜn 7 merkeze yöneldiği açıklandı.
Ekonomik bÜyÜme, milli gelir hızlanınca, işin ucu görÜnÜnce, göç de hızlanıyor, yavaşlayınca göç de soluklanıyor. Milli gelirin yÜzde 5e yakın kÜçÜldÜğÜ 2009da, net göç de yÜzde 27 geriledi ve 190 bine indi. BÜyÜmenin ortalama yÜzde 9 dolayında gerçekleştiği 2010 ve 2011de ise net göç hızla arttı, yıllık 265 bine ulaştı. Ancak bÜyÜmenin yÜzde 2lere gerilediği 2012de net göç hızla yavaşladı ve 2011e göre yÜzde 34 azaldı.
GöçÜn Değişmez Adresi İstanbul
TÜrkiyede bölgesel uçurum değişmiyor. 10 yılda dışarıdan 400 milyar dolar dış kaynak girişi olmasına rağmen, bölgesel uçurumu daraltıcı bir politika geliştirilemedi. Döviz kazandıran, istihdam yaratan Üretime değil, ranta, iç pazara, dolayısıyla döviz tÜketmeye dönÜk bir dışa bağımlı bÜyÜme yaşandı. Bu da, yine İstanbul ve çevresinde yoğunlaştı. Sanayide sektör ve bölge değişimini gerçekleştirecek bir rota izlenemeyince, İstanbul, inşaat ve tÜketim ağırlıklı bir megapol, net göç de İstanbul odaklı olmaya devam etti. 2008-2012 döneminde gerçekleşen her 100 net göçÜn 35i İstanbulun yolunu tuttu.
TUİK verilerine göre İstanbul, 2008-2012 döneminde yıllık ortalama 64 bin net göç alırken (yÜzde 35) onu, 48 bin yıllık net göç ile komşusu Kocaeli,Bursayı içeren Doğu Marmara Bölgesi (yÜzde 26) izledi. Ankara ve Konyanın dahil olduğu Batı Anadoluya ise yılda net göçÜn yÜzde 18ini oluşturan 33 bin dolayında net göç gerçekleşti. Balıkesir,Çanakkale, Trakya illerini kapsayan Batı Marmara, net göçlerden yÜzde 11 pay alırken İzmir merkezli Egenin payı yÜzde 9 olarak gerçekleşti. Akdeniz ise 2011 ve 2012de net göç almak yerine net göç verdi ve 5 yıldaki net göçlerden payı yÜzde 1de kaldı.
Egede GöçÜn Merkezi İzmir
Son 5 yılın net göçlerinden yÜzde 9a yakın pay alan Ege Bölgesinin 8 ili içinde net göçÜn merkezi de bekleneceği gibi, İzmir. Muğla ve Aydın diğer net göç çeken iller olarak belirirken geri kalan 5 Ege ilinin kÜçÜk de olsa verdikleri göç, aldıklarının ÜstÜnde, yani net göç verici durumundalar.
Bir bÜtÜn olarak alındığında 2008-2012 döneminde ortalama nÜfusu 9,6 milyonu bulan Ege Bölgesinde yaklaşık 4 milyonluk nÜfusu ile Bölge nÜfusunun yÜzde 42sini barındıran İzmir, Egenin de göç çekim merkezi durumunda.
Bölge içi göçleri de dikkate aldığımızda İzmirin her yıl 112 bin göç alıp 95 bin göç verdiğini ve yıllık nÜfus artışının 17 bine yakınının net göçlerle gerçekleştiği görÜlÜyor. Bu, her yıl İzmir nÜfusuna eklenen net göç edenlerin, İzmir nÜfusunun binde 4,4e ulaşması demek aynı zamanda.
İzmirin yeni konuklarının hangi ilçelerde yoğunlaştıklarına bakınca 4 milyonluk İzmir nÜfusunun yÜzde 20den fazlasının yaşadığı Buca ile Bornova ilçeleri öne çıkıyor.
İzmirden sonra en çok net göç alan Ege illeri sırasıyla; Muğla ve Aydın. Egenin merkezi İzmir ve göç çeken diğer iki ili Muğla ve Aydın dışında kalan 5 ili, net göç çekmiyor, net göç veriyor. Afyon,KÜtahya ve Uşak için bu sonuç sÜrpriz değil ama Denizli ve Manisanın net göç verenler arasına katılmış olması dikkat çekici.
Bölgenin “sÜrpriz” net göç veren ili Manisa, yılda 2 bin net göç veriyor. Manisanın göç adresinin İzmir olduğu, İzmirde ikamet edenlerin nÜfus kayıtlarından anlaşılıyor.
İstanbul ve Ankaradan sonra, son 5 yılda en çok net göç alan iller arasında Antalya yÜzde 11 pay aldı. İzmirin net göçlerden payı yÜzde 7 ve dördÜncÜ sırada yer aldı. Sanayi merkezleri Bursa, Kocaeli ve Tekirdağ, sanayideki durgunluktan dolayı her biri yÜzde 6-7 dolayında pay aldı. Muğla, Eskişehir, Kayseri yÜzde 2 ile 3 arasında değişen paylarıyla Anadolunun kÜçÜk de olsa göç çeken diğer “ortanca illeri” olarak öne çıktılar.
Göçe karar verenlerin önlerindeki seçenekler içinde en çok İstanbul ve çevre bölgeleri seçtikleri anlaşılıyor. Bölge olarak Ege, Ankaranın yer aldığı Batı Anadoludan geride, Akdenizden ise önde. Bu durumu açıklayacak en önemli etken, bölgelerin gelişmişlik dÜzeyleri ve bunun da en önemli göstergesi kişi başına dÜşen gelir.
Bölge olarak Egenin net göçten yÜzde 9 pay alması, yÜkÜn ağırlıkla İzmir ÜstÜnde kalmasıyla da ilgilidir. İzmir, göç edenler açısından cazibesini korumaktadır ama Egede İzmire eşlik edecek ikinci bir cazibe merkezi çıkmamaktadır. Manisa, Denizli, hatta Aydın, böyle ikinci bir göç çeken merkez olabilecekken, olamamaktadırlar.
Uğurtaş: “Üretici faaliyetler özendirilmeli”
Hazırlanan rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, ekonomik bÜyÜme hızlanınca, göçÜn de hızlandığı ve iş olan yerlere doğru bir nÜfus akışı yaşandığına dikkat çekerek, bu duruma bölgesel dengesizliklerin neden olduğunu söyledi.
Bölge olarak Egenin net göçten yÜzde 9 pay aldığını belirten Uğurtaş, İzmir in göç edenler açısından cazibesini koruduğunu, ancak Egede İzmire eşlik edecek ikinci bir cazibe merkezi çıkmadığını vurguladı. Manisa, Denizli ve Aydın ın böyle ikinci bir göç çeken merkez olabilecekken, bu şansı yakalayamadığını belirten Uğurtaş, buna neden olarak, Egenin iddialı olabileceği sanayi, tarım ve turizm yatırımlarından çok, İstanbul odaklı inşaat, finans, iletişim, ticaret ve diğer hizmet sektörlerine odaklı olmasını gösterdi.
Özel sektör yatırımlarının ağırlıkla bu sektörlerde ve İstanbul ağırlıklı olmak Üzere Doğu Marmarada toplandığını belirten Uğurtaş, Kamu yatırımlarının da sanayi gibi Üretken alanlar yerine daha çok ulaştırmada yoğunlaştığını, yine gelişmenin, yatırımların yoğunlaştığı Doğu Marmarada toplandığını, buna kentsel, belediye yatırımlarının da eşlik ettiğini kaydetti.
Bölgesel dengesizliği ortadan kaldıracak ekonomi politikaları Üretilmemesinin, Adana-Mersin bölgelerini bile net göç verir duruma getirdiğini söyleyen Uğurtaş; “TÜrkiyenin döviz tÜketen değil, döviz Üreten yeni bir ekonomi paradigmasına, bunun için de başta sanayi ve tarım olmak Üzere Üretici faaliyetleri özendiren yeni bir “sektörel”, İstanbul ve çevresini de rahatlatacak, yatırımları bu bölgelerden caydırarak, başka bölgelere gitmeyi özendirecek yeni bir “bölgesel” teşvik politikasına ihtiyacı vardır” dedi.
İzmirde Yaşayanlar Nereli?
İzmirde, birçok metropolde olduğu gibi, TÜrkiyenin 81 ilinden yurttaş var. İkamet adresi İzmir olan yaklaşık 4 milyon İzmir nÜfusunun yarıdan fazlası İzmir dışında doğup İzmire göç etmiş olanlardan.
İzmir doğumlu, daha resmi ifadeyle “ NÜfusu İzmire kayıtlı” olanlar, İzmirde yaşayanların yÜzde 43Üne yaklaşıyor. İzmire göç etmiş, İzmirde ikamet edenlerin başında yÜzde 5 paylarıyla Manisalılar geliyor. Hızla bÜtÜnleşen bu iki il için sÜrpriz bir sonuç değil bu. Ama hemen ardından il nÜfusunda yÜzde 3,4 payı olan 135 bin Mardin doğumluların gelmesi elbette çarpıcı. Mardinlileri İzmire göç etmiş Erzurumlular takip ediyor ve onların da 131 bine yakın oldukları anlaşılıyor. Bu iki Doğu-GÜney Doğu ilinden sonra Konya geliyor. İzmirdeki Konya doğumlular 121 bini geçiyor ve İzmir nÜfusunda yÜzde 3 paya sahipler. Sonra iki bölge ili Aydın ile Afyon geliyor ki, bunlar toplamda yÜzde 4,3 pay sahibiler. KÜtahya, Denizli,Uşak da katıldığında İzmir nÜfusunda Egelilerin toplamının yÜzde 15i geçmediğini söylemek mÜmkÜn. Böyle olunca, İzmirin yÜzde 42sinin Ege dışı illerin nÜfusuna kayıtlı ve İzmire göç etmişlerden oluştuğunu söylemek mÜmkÜn.
Yorum Yazın