İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından Ankara’da düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Etik Paneli”nde konuştu. 25 Mayıs Etik Günü nedeniyle gerçekleştirilen panelde Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Murat’ın açılış konuşmasının ardından “İzmir’in yerel yönetim anlayışında etik değerler”i anlatan Başkan Kocaoğlu, katılımcılarla 12 yıllık başkanlık deneyimlerini de paylaştı.
“Halkla paylaşmaktan çekinmeyin”
Bir belediyenin ve başkanının etik bir yönetim anlayışı için öncelikle “ayakları yere basan, doğru öncelik sıralamasına sahip, aklı ve bilimi rehber almış” bir stratejik plan ile yola çıkması gerektiğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kaynakları doğru kullanmak için bunu yapmak zorundasınız. Etik, doğru dürüst bir çalışma oradan başlayabilir. Ama akşam düşünüp sabah bir projeye girişirseniz, hata hatayı, sözler sözleri takip edecek ve sonuçta doğru davranmamış olacaksınız” dedi.
Toplantıyı izleyen belediye başkanlarına “yeni bir işe kalkışıyorsanız, mutlaka katılımcı olun” önerisinde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Konuyu uzmanlarıyla çalışıp sonra kentliyle paylaşmanız, hatayı minimuma indirmek ve ihtiyacı doğru belirlemek açısından çok önemli. Üstelik böyle olunca, uygulanan projenin halk tarafından sahiplenilmesi ve kollanmasını da sağlamış oluyorsunuz. Vatandaşın sahiplenmediği, sindirilmemiş projeler mutlaka sorun yaratıyor” şeklinde konuştu.
“Belediye başkanı rol model olmalı”
Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti: “Bir belediye başkanının tek zırhı ve koruması adaletidir. Hemşehrilerinin tamanına adil davranıyor, ayrım yapmıyor ve hemşehrilerine aynı nazardan bakıyorsa, onu herkes korur. Kenti yönetmek için en önemli enstruman ve güç, hemşehrilerinizle aranızdaki güvendir. Bunu sağlayamazsanız, ne yaparsanız yapın, o ilişkiyi sağlıklı yürütemezsiniz. Güvenilir bir belediye başkanı, reis ya da şehremini, ailesinden oturup kalkmasına kadar her şeyiyle örnek insan olmak zorundadır. Yeni tabiriyle rol model olmalıdır.”
İmar konusunun en çok istismar edilen ve en şaibeli konuların başında geldiğini kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kurallara uyarak çalışmanız ve şeffaf olmanız gerekmekte. Kentsel dönüşümü de yerinde, adil ve yüzde yüz mutakabatla yapmalısınız. Çok zor, çok zaman alıyor ama başka çaresi yok” dedi.
“Bağış almam, müteahhite açılış yaptırmam”
Hizmet ve yatırımların gerçekleşmesi için asla bağış almadıklarının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimse başkanına ‘seni seçelim, oradan şu bağışı al” diye oy vermez. Belediye başkanı, gelirini yasal çerçevede tahsil etmek ve doğru projeler yapmak zorundadır. Ben hiçbir ihalenin temel atma ve açılış seramonisini müteahhite yaptırmadım. Hiçbir kurumdan bağış almadım, almam. Bağış aldığım adama medyun olmam. Önce ‘belediyeye verdim’, sonra ‘başkana verdim’, dost sohbetinde de ‘Aziz’e verdim, hallettim’ diyecek. Sonra ayıkla pirinci taşını.. Siz kendinizi ancak belli kırmızı çizgiler koyarak koruyabilirsiniz. Bu koltuk dikenli fıçıdır. Belediye başkanlığı zırhı çıktıktan sonra o kentte aynı şekilde yaşayabiliyor ve aynı saygıyı, aynı sevgiyi görebiliyorsak, biz doğru iş yapmışız demektir. Bunu unutmayın!”
İlginç anısını paylaştı
Belediye başkanlarının borç ödeme alışkanlığının olmamasına da değinen Aziz Kocaoğlu, “Biz Türkiye’nin en borçlu 3. belediyesiyken 2 katrilyona yakın borç ödedik ve itibar kazandık. Bugün AAA kredi notuna ulaştık. Uluslararası kuruluşlardan kolaylıkla ucuz ve uzun vadeli kredi bulabiliyoruz. Geri dönüşü olan, metro, tramvay, gemi alımı, banliyo gibi yatırımlarımızı kredi ile yapıyoruz. Diğerlerini öz kaynaklarımızla” dedi.
Başkan Kocaoğlu, sözlerini bir anıyla noktaladı: “1/25 binlik plan yapıyoruz, 2008’de.. Bir belde belediye başkanı arkadaşımız, beldesinin batıya doğru büyümesini istiyor. Ama bütün göstergeler doğuyu gösteriyor, Uzmanlar da öyle diyor. Başkanı bir türlü ikna edemiyorum. Onu ikna edemezsem, planı meclisten geçiremeyeceğim. Sonra onun istediği tarafta, yıllar önce kardeşimin aldığı 25 dönümlük arazi aklıma geldi. Dedim ki ‘bak senin dediğin tarafa gidersek, kardeşimin arsası değerlenecek.’ Bu onu ikna etti ve planı geçirdik.
Yorum Yazın