Adaleti, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi ve devletin temeli olarak gördüklerini dile getiren Tanrıkulu, “Bu nedenle yargı, insanların tereddütsüz güvenebileceği, adalet duygusunun zihinlerde ve kalplerde yer ettiği bir yapıda olacaktır. Hâkim ve savcıların liyakat ve vicdan sahibi olması ile “kanaat adaletinin” tesisi, yargıya olan güvenin teminatı olacaktır. Sistemin etkin, erişilebilir ve adil olması sağlanarak adalete güven tesis edilecektir. Bu sebeple MHP’nin iktidar olması oldukça önemli bir husustur” dedi.
AKP hükümetinin hukukun üstünlüğünü görmezden gelerek kendi ideolojisi dışındaki herkesi hedef olarak gösterdiğine dikkatleri çeken Tanrıkulu, “Bunlar hep kandırılıyor. Ne zaman hükümet karşıtı biri çıksa hemen kendi adaletlerine teslim ediyorlar. Türkiye hukuk sistemi üzerinden kendi karşıtı olan herkesten intikam alıyorlar. Böyle bir atmosferde hukukun üstünlüğünden eşitliğinden bahsetmemiz mümkün değildir. Bu sistem öyle bir duruma gelmiştir ki sarayın hukuk sistemi Türkiye’nin güçlü hukuk sisteminden üstün hale gelmiştir. Hukuk sistemini hukukun temel unsurları mı idare edecektir, yoksa saray unsurları mı?” diyerek Türk hukuk sisteminin günümüzde iktidarın baskısı altında ezildiğini ifade etti.
“Yargı bağımsızlığı teminat altına alınacak”
1 Kasım’da MHP’nin iktidar olması halinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin seçiminin demokratik usullere uygun olarak ve yargı bağımsızlığını zedelemeyecek şekilde yeniden düzenleneceğini söyleyen Tanrıkulu, “Hâkim savcı atamaları ve yargıda yapılan seçimler objektif kriterlere dayandırılacaktır. Seçimlerin, hâkim ve savcıların mesleklerinin ve kararlarının önüne geçmesine yol açan siyasi, ideolojik ya da bir gurubun temsiline dönük yarışa dönüşen çarpıklıkları giderilecektir” şeklinde vaatlerde bulundu.
Yorum Yazın