İzmir Üniversitesi öğrencileri Kadın ve Toplum dersinde, eski basketbolcular ZeynepgÜl Onay Ene ve Orhun Eneyi ağırladı. Olimpiyakosun antrenör arayışında ismi gÜndeme gelen Orhun Ene, kendisine resmi bir teklif gelmediğini, gelmesi halinde Olimpiyakos ile çalışmaktan bÜyÜk mutluluk duyacağını söyledi.
Kadın basketbolunda Galatasarayda elde ettiği başarılar ile efsane haline gelen, daha fazla kız çocuğun spora kazandırılması için çalışmalarını çeşitli platformlarda sÜrdÜren Beşiktaş KÜçÜk Kız takımı antrenörÜ ZeynepgÜl Onay Ene ve son olarak DarÜşşafaka Doğuşu 100ÜncÜ yılında şampiyon yaparak TÜrkiye Basketbol 1. Ligine çıkaran, eski Milli Takım Baş AntrenörÜ, oyunculuk kariyeri şampiyonluklarla dolu Orhun Ene, İzmir Üniversitesi Kadın ve Toplum dersine konuk oldu. Şampiyonluğun ardından yolu DarÜşşafaka Doğuş ile ayrılan ve son gÜnlerde adı antrenör arayışı içindeki Olimpiyakos ile anılan Orhun Ene, resmi olarak kulÜpten kendisine bir teklif gelmediğini, gelmesi halinde Olimpiyakos ile çalışmaktan bÜyÜk mutluluk duyacağını söyledi. TÜrkiye Basketbol Federasyonu tarafından yapılan yabancı oyuncu kuralındaki değişikliğin altyapıdan yetişen TÜrk oyuncuların önÜnÜ kesmeyeceğine inandığını belirten Orhun Ene, “Siz yeterince iyi ve başarılı oyuncular yetiştiriyorsanız, yabancı kuralının ne olduğu sizi etkilemez. İyi oyuncu sahada her zaman kendine yer bulur” dedi.
Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Ene çiftine söyleşi sonunda plaketlerini Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MÜdÜrÜ Yrd. Doç. Dr. Nazife Aydınoğlu takdim etti.
TÜrkiyede pek çok çocuğun daha ilkokul yıllarından sporla olan bağının kopmak durumunda kaldığını belirten ZeynepgÜl Onay Ene, “6-10 yaş arasına denk gelen ilkokul birinci ve dördÜncÜ sınıf aralığında beden eğitimi dersine Sınıf Öğretmenleri girdiği sÜrece çocukların ne yeteneklerini keşfetmek mÜmkÜn ne de sportif eğilimlerini” dedi. Sınav sisteminin de çocukları spor yapmaktan çok ders çalışmaya zorunlu bıraktığını dile getiren Ene, “Özellikle Amerikada okulda dersler 07.00-14.00 saatleri arasında yapılıyor. Sonrasında herkesin spora ayıracak vakti kalıyor. TÜrkiyede çocuklar o kadar çok sınava girmek zorunda ki spora ayıracak vakitleri yok” diye konuştu.
Sporun çocuklara zorluklarla mÜcadele etme, girişimcilik, yaratıcılık, hızlı karar alma ve uygulama, takım oyuncusu olma, dÜzen ve disiplin kazandırdığını hatırlatan ZeynepgÜl Onay Ene, en azından iyi bir izleyici olarak spor kÜltÜrÜnÜn kazandırılmasında ailelere bÜyÜk görev dÜştÜğÜnÜ, her çocuğun en azından atletizm ve yÜzme ile kÜçÜk yaşlarda ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Her yaşa uygun, herkesin yapabileceği bir spor dalının bulunduğuna dikkat çeken Ene, “Spora başlamanın yaşı yok. Son yıllarda özellikte uzun mesafe koşuculuğuna 30 yaş sonrası kadınların bÜyÜk ilgisi var” dedi.
TÜrkiyede spor konusunda yaşanan en bÜyÜk sıkıntının “skora dayalı anlayış” olduğunu ifade eden eski Milli Takım Baş AntrenörÜ Orhun Ene, “Gerek sahada gerek yorumda, sporun her alanında reytinglerin şiddete dayandığı, hoşgörÜsÜz ve empatiden uzak bir sÜreç yaşıyoruz. Spora en bÜyÜk zararı bu fanatizm veriyor” dedi.
Yorum Yazın